Vatanseverlik

Elleri bir ağaca arkadan bağlanan hamile bir kadının başına dikilmiş olan iki Ermeni yazı tura atıyordu.

Bu kanlı kumarı yaklaşık 100 yıl önce Anadolu toprağında Kars'ta Ağrı'da Van'da Erzurum'da da ataları oynamıştı.

Onlardan duymuşlardı. Karnı burnunda çaresiz bir Azeri kadının doğumu oldukça yakın görünüyordu.

Çaresiz kadın bir hazan yaprağı gibi titriyordu.

Elbiseleri yırtık, ayakları çıplaktı...

Ermenilerin uzun boylu olanı elindeki AK-47 model Rus yapımı otomatik tüfeğinin namlusuna

monte edilen seyyar kasaturayı çıkartırken, diğeri elindeki demir parayı havaya attı

:-Akçik, manç?.. (Kızmı, oğlan mı?) -Akçik... (Kız)

Bu cevap üzerine 'oğlan' diyerek bahse giren Ermeni, elindeki kasatura ile hamile kadının karnını

bir hamlede yarıp çocuğu çıkarttı.Kan b! ürülügözleri bebeğin kasıklarına kilitlendi.

-Tun şahetsar,ınger... (Sen kazandın, yoldaş)

-Yes şahetsapayts ays bubrikı inç bes bidigişdana...

(Ben kazandım ama bu bebek nasıl beslenecek?)

-Mayrigı bedge gişdatsine. (Annesi besleyecek elbette)

Bunun üzerine daha kısa boylu olan Ermeni, bir hamlede kasaturaya geçirdiği bebeği

annesinin göğsüne yapıştırdı: -Mayrig yerahayin zizdur.

(Çocuğa meme ver) Aynı dakikalarda Hocalı'nın başka bir semtinde

tek kale futbol maçı hazırlığı vardı.

İki kesik Azeri kadın başını kale direği yapmışlar, top arayışına girmişlerdi.

Başı tıraşlı bir çocuk bulup getirdiklerinde ise Ermeni çeteci sevinçle bağırdı:

-Asixn ma/,çimi yev bızdıge, aveg gındırnadabidi. Gıdıresek...

(Bu hem saçsız hem de küçük, iyi yuvarlanır. Kopartın...)

Aynı anda çocuğun gövdesi bir tarafa,başı da orta yere düşmüştü...

Ermeniler zafer naraları! atarak, kanlı postalları ile kesik çocuk başına

vurarak kanlı bir kaleye gol atmaya çalışıyordu.

Bu iki olay Hocalı'da bundan çok değil yalnızca 14 yıl önce yaşandı.

Her iki olay da ermeni çetecilerin katliamlarına bizzat şahit olan görgü tanıklarının anlatımlarıdır.

Ne yazık ki 26 Şubat 1992 günü binlerce Azeri türlü yöntemlerle vahşice katledilmiştir.

Ajanslar,katliam haberini bütün dünyaya hızla geçerken, arşı titreten ağır bir vahşet yaşanan

Hocalı halkından geri kalanlar ise çaresizlik içinde kıvranıyordu.

Türkiye'de büyük bir dehşet uyandıran katliama ilişkin ilk görüntüler ise

TRT aracılığı ile duyurulmuştu.

Bütün olanları batılı gazeteciler, özellikle de New York Times belgeledi.

26 Şubat'ta güçlü silahlarla donatılmış Ermenistan silahlı kuvvetleri ile Hankendi'nde

konuşlanmış bulunan Albay Zarvigarov komutasındaki 366'ncı Rus Motorize Alayı, Hocalı'ya

saldırarak tarihin en vahşî katliamlarından birini yaptılar.

26 Şubat! gecesi Rus motorize alayının tanklarından açılan top ve roket saldırıları ile Hocalı

Havaalanı kullanılamaz hâle getirilerek kentin dış dünya ile ilişkisi de tamamen kesildi.

Savunmasız kalan kente giren Rus destekli Ermeni askerleri, çocuk, yaşlı, kadın,

bebek demeden birçok insanımızı vahşîce katlettiler.

ermenilerin işgal ettikleri Hocalı'da dehşet verici olaylar yaşandı.

Canlı canlı insanların kafa derilerini yüzdüler, Sağ olarak ele geçirdiklerini ise sistematik bir

işkenceye ve tıbbî deneylere tâbi tutarak, insanlık dışı muamelelere maruz bıraktılar.

Hızar ve testereler ile diri diri insanların kol ve bacaklarını kestiler. Genç kızların önce

saçlarını,sonra da kafa derilerini yüzdüler.

Babanın gözü önünde evladını, evladın gözü önünde babayı kurşunlara dizdiler.

Kesik kafaları sepetlere doldurdular. Peki neydi bu düşmanlık?

Ermenistan'daki okul duvarlarında asılan haritalarda Türkiye'nin 12 ili yer almaktayken,

Ermenistan'ın bayrağında Türkiye hudutları içindeki Ağrı Dağı'nın resmi varken, Ermenistan

Millî Marşı'nda 'Topraklarımız işgal altında, bu toprakları azat etmek için ölün,öldürün'

denmekteyken, başkaca bir neden aramaya zaten gerek yok sanırım.

Dağlık Karabağ Bölgesi'nde bulunan Hocalı'ya, eski Sovyet İttifakı Silahlı kuvvetleri'ne ait

366.Alay'ın desteği ile Ermeni Sılahlı Kuvvetleri tarafından düzenlenen saldırılar sonucu 613

Azerbaycan Türk'ünün hayatını kaybettiği resmî olarak açıklandı.

Ancak kayıp sayısının bu rakamların çok çok üstünde olduğu bilinmektedir.

56 hamile kadın karnı yarılmış durumda bulunmuştur.

Bu alçak saldırıda 487 kişi ağır yaralanırken, 1275 kişi ise rehin alınmış,

geri kalan nüfus da bin bir zorlukla canını kurtarmış ancak bu olayın tahribatından ruhları ve

asla bir daha kurtulamamıştır.

Şahitlerin anlattıklarını dinleyenler önce kulaklarına inanamadı.!

Fakat katliam sonrası Hocalı'ya girdiklerinde ise, görgü tanıklarının abartmadığını kısa sürede anladılar.

Hocalı'da katliam bölgesini gezen Fransız gazeteci Jean-Yves Junet'nin gördükleri karşısında

söyledikleri, katliamın boyutunu da anlatıyordu:

'Pek çok savaş hikâyesi dinledim. Faşistlerin zulmünü işittim,ama Hocalı'daki gibi bir vahşete

umarım kimse tanık olmaz' Peki 26 Şubat 1992 günü yaşanan bu katliamın emrini kim vermişti;

Ermenistan Devlet Başkanı sıfatını taşıyan Robert Koçaryan denilen kirli katilden başkası değildi.

Yaptığı terör faaliyetlerinin oranı nispetinde terfi eden Taşnaksutyun örgütü liderlerinden

Robert Koçaryan, 20 Mart 1996'da Ermenistan Başbakanı oldu.

Karabağ'da barış istediği için aşırı milliyetçilerin tepkisine daha fazla direnemeyen Levon Ter

Petrosyan istifa edince de 30 Mart 1998 yılında ondan boşalan Devlet Başkanlığı

koltuğuna,'Hocalı Katlia! mı' baş sorumlusu olan azılı terörist Robert Koçaryan oturdu.

Ermeniler Türk hamile kadınlarına tecavüz edip karnını hamile olduğu halde taş ile doldurup

öldürmüşler ve küçük Türk kızlarına tecavüz edip öldürmüşlerdi.

Ülkemizde sadece 1 ermeni öldürüldü diye yürüyüş yaptılar ve o kadar araştırdılar ama hiç bir

insan kalkıp ta bu masum insanlara işkence edilip öldürüldükleri için yürüyüş yapmadı…………..

Yazıklar olsun ……

EGER KANINDA BİR DAMLA TÜRK KANI VARSA, BUNU HERKESE YOLLA...

Anlaşıldığı gibi bu bana mail olarak geldi bende bu mail'i sizlerle paylaşmak istedim...

Sizler ne düşünüyorsunuz ? Haklı değilmi bu düşünce sahipleri !!!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Darüşşafaka Bağışlarınızı bekliyor

ONLAR BİR ZAMANLAR SEKS SEMBOLÜYDÜ