Kayıtlar

Ocak 16, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sigortasız çalışma hakkı

İşsiz biri, bir makam bulup sorsa, dese ki: “Bir iş buldum, bulduğum yerde sigortasız olarak çalışabilir miyim?” Ne derler? Tabii ki “hayır” dedikten sonra ilave ederler, “her şeyden önce kanunlarımız buna izin vermiyor.” İşsiz, cesaretini toplayıp, tekrar sorsa, “muhterem büyüklerim, bu kanunların hikmetini bana anlatın” dese.. Onu da çok güzel izah ederler: Sigortalı olmanın, sosyal güvenlik şemsiyesi altına girmenin, ihtiyarlık primi ödemenin faziletlerini anlatırlar. Anlatılanların özeti şudur: Biz Ankaralı büyükler olarak her vatandaşımızı kendinden daha çok düşünürüz. Bir vatandaşımız sigortasız çalışmaya razı olabilir ama biz olamayız. Aynı vatandaşımız, “izin verirseniz işsiz kalmak istiyorum” dese, mevzuatın müsait olduğunu, eğer arzu ederse işsiz kalabileceğini söylerler. Peki sigortasız çalışmasına izin verilmeyen bu vatandaşımız evinde işsiz güçsüz otururken sosyal güvenlik şemsiyesine girebiliyor mu? Hayır... İhtiyarlık sigortası primi ödeniyor mu? Hayır... İşs

SİGORTASIZ İŞÇİ ÇALIŞTIRMAK TÜRK CEZA KANUNU AÇISINDAN SUÇ TEŞKİL EDER Mİ?

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun 117/ II.maddesi eski Türk Ceza Kanununda yer almayan suç tipini yaratmıştır. Buna göre “Çaresizliğini, kimsesizliğini ve bağlılığını sömürmek suretiyle kişi veya kişileri ücretsiz olarak veya sağladığı hizmet ile açık bir şekilde orantısız düşük bir ücretle çalıştıran veya bu durumda bulunan kişiyi, insan onuru ile bağdaşmayacak çalışma ve konaklama koşullarına tâbi kılan kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis veya yüz günden az olmamak üzere adlî para cezası verilir.”Yasal düzenlemede Sosyal Güvenlik (Sigortalar) Kurumuna bildirilmeden işçi çalıştırılması diğer bir ifadeyle sigortasız işçi çalıştırılması ibaresi yer almamaktadır. Burada önemli olan kanun metni yorumudur. İşçiyi sosyal sigorta hükümlerine tabi olmadan çalıştırmak veya diğer bir ifadeyle kayıt dışı çalıştırmak bu kanun hükmü kapsamında mütalaa edilebilir mi? Türk Ceza Kanunu 117/II.madde gerekçesi “Maddenin ikinci fıkrasında belirtilen dur

ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİNİN "ÖDENMEMESİ" SORUNU

Okuyucu e-maillerinden anlaşıldığı üzere çok sayıda işçi asgari geçim indiriminin ödenmesinde sorun yaşamaktadır. Asgari geçim indirimi (AGİ) uygulaması 01.01.2008 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Yasal Düzenleme a) 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu Ücretin gerçek usulde vergilendirilmesinde asgarî geçim indirimi uygulanır. Asgarî geçim indirimi; ücretin elde edildiği takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgarî ücretin yıllık brüt tutarının; mükellefin kendisi için % 50’si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için % 10’u, çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere; ilk iki çocuk için % 7,5 diğer çocuklar için % 5’idir. Gelirin kısmî döneme ait olması halinde, ay kesirleri tam ay sayılmak suretiyle bu süreye isabet eden indirim tutarları esas alınır. İndirimin uygulamasında “çocuk” tabiri, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile an

c) 4857 sayılı İş Kanunu

Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler. Emre muharrer senetle (bono ile), kuponla veya yurtta geçerli parayı temsil ettiği iddia olunan bir senetle veya diğer herhangi bir şekilde ücret ödemesi yapılamaz. Ücret en geç ayda bir ödenir. İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir. İş sözleşmelerinin sona ermesinde, işçinin ücreti ile sözleşme ve Kanundan doğan para ile ölçülmesi mümkün menfaatlerinin tam olarak ödenmesi zorunludur. Meyhane ve benzeri eğlence yerleri ve perakende mal satan dükkân ve mağazalarda, buralarda çalışanl

Asgari geçim İndiriminin Ödenmemesi

Asgari geçim indiriminin çalışana ödenmemesi Vergi Kanunu ve İş Kanunu yönünden suç teşkil etmektedir. Diğer ifadeyle asgari geçim indirimini çalışana ödemeyen işverene idari para cezası uygulanacaktır. Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan genel tebliğ esas alınarak asgari geçim indiriminin işçilere ödenmemesi, mükellefler adına mahsup edilmemesi gereken indirim olarak kabul edileceğinden, re’sen ya da ikmalen tarhiyat yapılarak vergi ziyaı cezası kesilecektir. İş Kanunu yönünden uygulanacak ceza miktarı her işçi ve her ay için 114 TL’dir. Örneğin A…şirketinin 20 işçisi vardır. İşçilerine Nisan ve Mayıs aylarında asgari geçim indirimini ödememiştir. A…şirketine İş Kanunu hükmü doğrultusunda uygulanacak para cezası 2 x 20 x 114= 4.560 TL’dir. Asgari geçim indirimi ödenmeyen çalışanların Gelir Vergisi Kanunu yönünden işyerinin bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne veya il defterdarlığına, İş Kanunu yönünden ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına şikâyette bulunması gerekir

yardimci siteniz: SİGORTASIZ ÇALIŞMANIN TESPİTİNDE TANIK İFADESİ

http://www.alomaliye.com/2009/cumhur_sinan_sigortasiz.htm

SİGORTASIZ ÇALIŞMANIN TESPİTİNDE TANIK İFADESİ

Çok sayıda okuyucu kendisinin veya yakınlarının ekonomik kriz gerekçesiyle sigortasız çalıştırıldığını,işe ihtiyaçları olması nedeniyle sessiz kaldıklarını,haklarını ne şekilde arayabileceklerine yönelik e-mail aracılığıyla sorular yöneltmişlerdir. Uygulamada da görüleceği üzere işsiz kalma korkusuyla çok sayıda işçi sigortasız, güncel tabiri ile kayıt dışı çalışmaktadır. Sigortasız çalışanlar veya yakınları bu durumu Alo 150 [1] veya Alo 170 [2] hattına bildirerek sigortasız işçi çalıştıran işverenleri ihbar edebilecekleri gibi bizzat dilekçe ile Sosyal Güvenlik Kurumu ve Kurumun tüm il müdürlüklerine şikayetlerini iletebilirler. Hizmet Tespit Davası Sigortasız çalıştırılan kişilerin sigorta haklarını mahkeme aracılığıyla arama usulüne hizmet tespit davası denir. Hizmet tespit davaları İş Mahkemeleri veya İş Mahkemelerinin bulunmadığı yerde ise görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılabilir. Hizmet Tespit Davasının Tarafları Hizmet tespit davasını kişinin kendisi veya

Hizmet tespit davasında zamanaşımı süresi

Hizmet tespit davasında zamanaşımı süresi 5 yıldır. Sigortasız kişinin kendisi tarafından dava açılması halinde hizmetin geçtiği yılın sonundan itibaren başlayarak 5 yıl içinde dava açılmalıdır. Sigortalı ölmüşse hak sahibi muris (sigortalının hayattayken dava açma süresini geçirmemiş olması şartıyla) sigortalının ölüm tarihinden itibaren 5 yıl içinde dava açmalıdır.

Sigortalı Çalışmanın Tespitinde Tanık İfadesi

Sigortasız çalışılan sürelerin saptanmasında resmi belge ve yazılı delile rastlamak pek kolay değildir. İnandırıcı olmak kaydıyla iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla tespitte kanaatimce mümkündür. Nitekim Yargıtay “…Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.Mahkemece ifadeleri hükme dayanak alınan tanıklar davacıyla birlikte çalışan ve kayıtlara geçmiş kişiler olmadığı gibi komşu ve yakın işyerleri kayıtlarında yer alan kimselerde değildir. Bu bakımdan tanık sözleri çalışma olgusu yönünden somut olaylara dayanmamak

Sonuç

Sigortasız çalıştırılan işçilerin, çalışma sürelerini sigortalı hale getirebilmek için İş Mahkemelerinde, İş Mahkemelerinin kurulu olmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemelerinde açtıkları davalara hizmet tespit davası denir. Hizmet tespit davasının üç temel koşulu vardır: - Sigortasız çalışma, - Çalışmanın kuruma bildirilmemiş veya kurumca saptanmamış olması - 5 yıl içinde dava açılması. Sigortasız çalıştırılan kişiler sigortasız çalışılan sürelerin tespitinde komşu ve yakın işyerleri kayıtlarında yer alan kimseleri tanık olarak gösterebilirler.

Sigortasız çalışmalar için ne yapılmalı?

31/8/2007 - Sigortasız çalışmalar için ne yapılmalı? Sigortasız çalışmalar için ne yapılmalı? Ülkemizde sosyal güvenlik sisteminin en önemli problemlerinden birisinin kayıt dışı istihdam olduğu bilinmektedir. Neredeyse yasal düzenlemelerin kaçak işçi çalıştırmayı teşvik ettiği bile söylenmekte. Bunda gerçeklik payı olduğunu da belirtmek gerekiyor. Halen yürürlükte olan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin 24. maddesinde; "Sigorta müfettişleri, sigorta yoklama memurları ve genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idarelerin denetim elemanlarınca işyerlerinde yapılan fiili tespit sonucunda çalıştığı belirlendiği halde, hizmetleri Kuruma bildirilmediği anlaşılan veya eksik bildirildiği saptanan sigortalıların geriye yönelik hizmetlerinin, çalışmalarının mevcut olduğuna ilişkin yeterli ve inandırıcı delil ve bulgularla ortaya konulması kaydıyla, en fazla tespitin yapıldığı tarihten önceki bir yıllık süreye ilişkin kısmı dikkate alınabilir. Bir yıllık sürey