Alex’in olsun, çamurdan olsun!


Maçın ilk 15 dakikası geçtiğinde; Fenerbahçe bu sürenin dörtte birinden de daha düşük sürede rakip alanda kalabildi. Bastıran Ankaragücü’ydü. Bu bir tehlike işareti miydi?
Sonra durum dengeye döndü ama, Fenerbahçe’nin orta sahası; Her koşulda ve her zaman diliminde, rakibe rahat atak olanakları tanıdı.

Sarı-Lacivertliler’de de, Beşiktaş’taki gibi Ernst-Fink gibi bir ikili olsa; Ankaragücü bu kadar rahat sokulma şansı bulabilir miydi?

***

Herkesin, “Daum, Özer’i neden kullanmıyor” diye hayıflandığı bir ortamda; Özer ilk 11’e nihayet girdi...

Ama bu kadar geç kalınmasını affettirmeyecek ne yaptı?

Tamam, gayretli ve iyi niyetli bu çocuk. Alex’e yaptığı asist ve çizgiden çıkardığı top iyiydi. Ancak kendisini kaçınılmaz gösterecek ve “Olay budur” dedirtecek farklılığını net olarak ortaya koyamadı. Daha fazlası gerek.

***

Aslında, takım olarak Fenerbahçe’yi beğenmedim. İlk yarıda, Gökhan Gönül ve Mehmet Topuz’un şutları dışında, önemli bir etkinlik olmadı.

Ankaragücü’nün ilk golünde, Metin’in topuk pası hem çok güzel, hem stratejik önemdeydi. Savunma bir anda çaresiz kaldı. Vassell’e “al da at” dedi.

***

Fenerbahçe’de, sezonun başladığı ilk haftadan bu yana tüm 90 dakikalarda sadece Volkan ve Cristian oynadı ama ben, Cristan’ı vazgeçilmez olmasını sağlayan yeteneğinin ne olduğunu, hâlâ anlayabilmiş değilim. Ağzıyla kuş tutuyor da, biz mi görmüyoruz?

Şu bir kez daha anlaşıldı ki; Alex olmazsa Fenerbahçe’nin hiçbir şeyi olamayacağıdır. O olmazsa, dünkü galibiyet de olmayacaktı.

Arkadaşları seks alemleri yaparken, o namusuyla futbol oynuyor. Alex’i görüp de nasıl utanmıyorlar, hayret!

Ali Sami Alkış-Star Gazetesi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Darüşşafaka Bağışlarınızı bekliyor

ONLAR BİR ZAMANLAR SEKS SEMBOLÜYDÜ