Yaprak Dökümü'nde Bennu Yıldırımlar'ın canlandırdığı Fikret ile Ahmet Saraçoğlu'nun canlandırdığı Tahsin karakterinin bir öpüşmesi bile haftalarca konuşulmuştu.
Bennu Yıldırımlar gerçek hayatta tiyatro sanatçısı Bülent Emin Yarar ile evli ve bir kızı var.
Bugün şefkat, özveri ve hoşgörünün timsali annelerin günü. Yemeyip yediren, giymeyip giydiren anneler, gerekirse evladı için canlarını bile vermeye hazırdır. Zonguldak'ta yaşayan Sevim Sarısoy (47), fedakâr annelere en güzel örnek. Bacakları olmayan engelli anne, 9 yaşındaki oğlunu emekleyerek de olsa okutmaya çalışıyor. Sarısoy, 10 yaşındayken trenden düşerek iki bacağını da kaybetti. 1997 yılında evlendi. Ancak 5 yıl sonra şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanmak zorunda kaldı. O zaman 2 yaşında olan oğlu Emre ile yapayalnız kaldı. Deniz Feneri Derneği'nin desteğiyle Tepebaşı Mahallesi'nde yaptırılan 2 odalı prefabrik eve yerleşti. Engelli anne, bir yandan üç ayda bir aldığı 750 TL'lik özürlü maaşı ile geçimini sağlıyor, diğer yandan ilköğretim 2. sınıfa giden Emre'yi okutabilmek için mücadele veriyor. Günlük yaşamını ellerinin üstünde emekleyerek sürdürdüğünü anlatan Sarısoy, küçük oğlunun kıyafetlerini giymesinden ödevlerine kadar her şeyine yardımcı oluyor. Evla...
(chapel) 1907 yılında içinde bulunduğu Batı Mahallesi’nde yaşayan Fransızlarca yaptırılan bu küçük kilise, Burla Biraderler Korusu içerisinde yer almaktadır. Yazlık kilise (chapel) olarak inşa edilen yapı, da bulunanöğretmenlerinden Papaz’ın idaresinde II. Dünya Savaşı’na kadar Katolik Kilisesi olarak hizmet vermiş, 1945 yılında papazın Fransa’ya dönmesiyle ilgilenen kimse kalmadığı için kapatılmıştır. 1940’lı yılların sonlarından 1960’ların sonlarına kadar ’teki Ortodokslarca kullanılan kilise, 1970’lerin başında terkedilmiştir ve o tarihten bu yana kullanılmamaktadır.
Pendik’in batı girişinde Kartal-Pendik sınırında 100.000 metrekarelik bir alana kurulmuş olup 90 bölümlü geniş bir siteyi barındıran Enstitü, kurulduğu günden beri aktif olup ülkenin en önemli hayvan hastalıkları teşhis ve tedavi merkezidir. Pasteur’un kuduz aşısı geliştirmek hususundaki çalışma ve başarılarının ardından, tekniğini ve çalışmalarını öğrenmek, bu çalışmaları Osmanlı’ya taşımak amacıyla Sultan Abdülhamid tarafından görevlendirilen Dr. Zeoros Paşa, Veteriner Hüsnü ve Zoolog Hüseyin Remzi’den oluşan bir heyet, Pasteur’e verilmek üzere bir nişan ve 10.000 altın parayla birlikte Paris’e gönderilmiştir. Paris’te 6 ay kalan heyet döndüğünde İstanbul’da, Tıbbiye’de kuduz aşısı imaline ve uygulamasına başlanmıştır. Böylece Türkiye'de ilk bakteriyoloji laboratuvarı 1894'te Bakteriyolojihane-ı Osmani adıyla açılmış ve Fransa'dan getirilen Dr. Mourice Nicolle bu laboratuvarın idaresine verilmiştir. Laboratuvar 2 yıl sonra 1896'da Nişantaşı'nda Süleyman Paşa’n...
Yorumlar